Uzaylılar Hakkında Bütün GERÇEKLER

"Uzaylılar Hakkında Bütün GERÇEKLER" isimli videonun metni aşağıdadır: Bu kadar gezegenin bulunduğu evrende insan gibi akıllı canlıların var olması ve medeniyetler kurması için çok sayıda fırsat olması gerekiyor. Peki neden uzaylılara hala rastlanılamadı. Galaksilerin uzay gemileriyle dolu olması gerekmiyor mu? Eğer başka galaksilerde uzaylı uygarlıkları varsa bile onları görmemizin maalesef hiçbir yolu yok. Çok hızlı uzay gemilerimiz olsa bile "Lokal Grup" un dışındaki hiçbir şeye büyük ihtimalle hiçbir zaman ulaşamayacağız, çünkü evren sürekli genişlemekte ve galaksiler birbirlerinden uzaklaşmakta. İnsanlığın diğer galaksilere yayılması için gönderilebilecek bir uzay gemisindeki dondurulmuş insan embriyoları milyarlarca yıl boyunca evrenin en boş mekanlarında seyahat ediyor olurdu. O yüzden sadece içinde yaşadığımız Samanyolu galaksisine odaklanalım. Samanyolu’nda 400 milyar kadar yıldız mevcut. Bu yıldız sistemlerinden en az %1’inin güvenli yaşam kuşağında bir gezegen bulundurduğu tahmin edilmekte, yani yaşamın oluşması için gerekli koşullara sahipler. Bu gezegenlerin sadece %0.1 birinde bile yaşam olsaydı, Samanyolu’nda 1 milyon civarında hayat dolu gezegen olurdu. Samanyolu 13 milyar yaşında eski bir galaksidir. Galaksimiz, başlangıçta çok fazla patlama yaşandığı için ilk birkaç milyar yıl için yaşama elverişli bir yer değildi, ama günümüzden en az 10 milyar yıl önce yaşama uygun ilk gezegenlerin oluşmaya başlamış olmaları gerekiyor. Dünyamız sadece 4 milyar yaşında olduğu için Dünya`dan önceki 6 milyar yılda yaşamın başlamış olma ihtimali çok yüksek. Peki bizden çok daha önce medeniyetler kurmaya başlamış bir uzaylı uygarlığı neye benzerdi? Peki, insan gibi akıllı bir yaşam formunun dünyadan milyarlarca yıl önce ortaya çıktığını kabul edersek, neden hala kendilerini görmedik? 1. İhtimal, Kısır Döngü Uygarlıklar belli bir noktaya ulaşınca kendi ürettikleri teknolojiler tarafından veya savaşlar nedeniyle yok oluyorlar. Eğer bu doğruysa, sonumuza, başlangıcımızdan daha yakınız demektir. 2. İhtimal; Denetleyici Süper Güç Evreni gözetleyen 3. tip bir uygarlık var, ve diğer uygarlıklar teknolojide çok ilerleyici birden yok ediliyorlar. Bu durumda onları keşfetmemiz bizim için kötü sonuçlanacaktır. 3. İhtimal; Hayvanat Bahçesi Hipotezi Uzaylılar tıpkı insanların bilinçsiz hayvanat bahçesi hayvanlarını izledikleri gibi bizi gizlice izliyorlar. Bunun sebebi şu anki yaşantımıza benzeyen eski tarihlerini öğrenmek veya bizi merak etmeleri olabilir. Bu durumda belki şu anda aramızdalar, ancak onları üstün teknolojileri nedeniyle göremiyoruz. Belki insanlık yeterli teknolojiye veya toplumsal erdeme ulaşınca kendilerini tanıtacaklar. 4. İhtimal, Onların umurlarında bile değiliz. Yolda yürürken bir salyangoz gördüğünüzde durup onu incelemezsin. Belki insanlık hala ilkel olduğu için uzaylılar bizi zaman ayırmak için bile değersiz buluyorlar. 5. İhtimal, Geride bırakıldık. Uzaylılar aradan geçen milyarlarca yıl boyunca yıldızlar arası yolculuklar yapabilecek bir seviyeye ulaştılar ve topluca daha verimli gezegenlerin ve enerji kaynaklarının bulunduğu ve var olduğundan bile haberimizin olmadığı evrenin en zengin yerlerine kuruldular. Ayrıca Dünyanın Samanyolu Galaksinin sakin ve tehlikeden uzak bir dış bölgesinde yer aldığını unutmamak gerekir. 6. İhtimal, dinozorları görüyorlar Dünya`dan 65 milyon ışık yılı uzakta olan bir uzaylı Dünya`yı seyrediyor olsaydı, büyük olasılıkla şu an dinozorları görüyor olurdu. Çünkü ışığın, yani dünyadaki görüntünün uzaylıların gezegenine ulaşması aradaki mesafe çok fazla olduğu için 65 milyon yıl sürer ve günümüzden 65 milyon yıl önce dünyada dinozorlar yaşıyordu. Ancak 65 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir görüntüyü gösterecek bir teleskop asla inşa edilemez, fakat geleceğin ne getireceği bilinmediği için bu teori hala geçerliliğini korumakta. 7. İhtimal; Evrende yalnızız. Şu ana kadar, gezegenimizin dışında bir yaşam olduğuna dair hiçbir kanıtımız olmadı. Evren tamamen ölü ve boş gözüküyor. Belki, kompleks yaşamın başlamasını sağlayan süreci tam olarak anlamamışızdır ve yaşamın oluşması için gerekli koşullar sandığımızdan çok daha karmaşıktır. Kimse bize mesaj yollamıyor, kimse gönderdiğimiz sinyallere cevap vermiyor. Uçsuz bucaksız bir evrende, nemli bir toprak küresine sıkışmış meraklı, ancak tamamen yalnız canlılarız.